copyright etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
copyright etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Temmuz 27, 2009

HABER ve TELİF


Madem haberin haberini yapmak teliflik bir olgudur; o halde daha başta haberi yapmak da teliflik bir olgu olmalıdır.


Geçtiğimiz günlerde Chicago bölgesinin üst mahkeme üyelerinden yargıç Richard Posner Amerika’da gazeteleri internetten korumanın bir yolu olarak “gazete sitelerindeki haberlerin başka web sitelerinden linklenmesinin engellenmesini” önermiş.

Yani harici web siteleri bir haberin değil içeriğini başlığını dahi link olarak kendi sayfalarında gösterememeliler. Hal böyle olunca “ne var ne yok” diye merak edenler bile haberi üretmiş bir medya kurumunun web sitesine giderek araştırma yapması gerekir.

Altını çizmekte fayda var. Burada talep edilen şey bir medya kuruluşunun üretmiş olduğu haberi bir başka web sitesinin herhangi bir telif olgusunu dikkate almadan kendi sayfasına kopyala/yapıştır yapması değil. O haberin orijinal sayfasına başka web sitelerinden erişilmesini sağlayacak linkleri eklemek bile engellensin isteniyor.

Böylece telif hakkı kapsamında olan ve bir medya kuruluşunun web sitesinde yayınladığı bir haber, o telif hakkına “saygı göstermeyen” diğer web sitelerinin erişimine tamamen kapatılmış oluyor. Burada amaç nedir?

Amaç bireyler medya kuruluşlarının web sitelerine daha çok gitsin; daha çok web trafiği yaratsın. Bunun sonucu olarak da o web siteleri daha çok reklam alabilsin ve internetin alaşağı etmekte olduğu düşünüldüğü mali durumlarını biraz olsun düzeltmiş olsunlar.

Kafaların karışmaması için yeniden altını çizmekte fayda var. Harici web siteleri gazetelerin haber metinlerini kendi sitelerine zaten kopyalamıyorlar. Sadece o sitedeki haberin linkini yayınlıyorlar. Yargıç bunun bile engellenmesini öneriyor.

Aslında bu yargıç gelip bir de Türkiye gibi ülkelerin durumuna baksa link verilmesinin yasaklamasını filan istemez. Medya kurumlarının web sitelerinde yayınlanan haber ya da makalelerin tam metninin herhangi bir izin alınmadan ulu orta başka web sitelerinde yayınlandığı bir ortamda linkleri engellemenin bir anlamı olabilir mi?

“Haber” nedir? Önce bu basit soruya bir cevap bulmak gerek. Çünkü Posner’in temsil ettiği zihniyetin dayanak olarak tutunduğu dal “telif hakkı” olgusudur. Bir haberin telif hakkı da doğal olarak o haberi yapan kuruma aittir. Dolayısıyla bir başka oluşum (örneğin bir web sitesi) bu haberle ilgili bir haber yapıyorsa (kendi sayfasına o haberin linkini koymak “haberin haberi” olarak tanımlanabilir) bu durumda haberi yapan asıl kaynağa bir telif ödemek zorundadır. O halde web siteleri ya telif ödeyerek haberin haberini yapsın ya da haberin haberini yapması engellensin.

Bu mantık silsilesinde çelişkili bir nokta görünmüyor. Şu husus hariç. Madem haberin haberini yapmak teliflik bir olgudur; o halde daha başta haberi yapmak da teliflik bir olgu olmalıdır. Yani bir medya kuruluşu bir haber yapıyorsa, o haberin içeriğinde yer alan tüm kurum ya da kişilere de telif ödemelidir. Çünkü habere konu olan o kişi ya da kurum olmasaydı o haber de olmazdı (kamusal yarar hariç tutulabilir).

Bugün dünyanın hangi ülkesinde hangi medya kuruluşu haber yaptığı bir kişi ya da kuruma haber yaptığı için telif ödüyor (her ne kadar tersinin geçerli olduğu ısmarlama haberler olsa da)?

Öte yandan haberden farklı bir niteliği olan makale olgusunu haber ile aynı kategoride ele almamak gerekir. Makale bütünüyle yazarın ortaya koyduğu bir içerik olarak telif hakkı söz konusu olduğunda haberden daha güçlü dayanaklara sahiptir; yazarına ve medya kuruluşuna ait olma açısından.

Internetin haber olgusuna yeni bir tanım getirdiği bu yüzyılda medyanın getireceği katma değer, haberden ziyade yorumda; makalede, köşe yazı/yazarlarında olacaktır. Bu yönlerini güçlendiren kuruluşlar yaşamakta olduğumuz internet paradigmasında sıçrama yapıp geçen yüzyılın liderlerini geride bırakacaklar. (Bu kehanet tersten de yorumlanabilir. Makale, yorum yönleri güçlü olan medya kuruluşlarının lider olamadığı, ayakta kalamadığı bir toplumda içeriksiz haberler sosyal zekayı geriletmiş demektir).

Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 17 07 2009

Pazartesi, Haziran 09, 2008

TELİF OLGUSUNA DİJİTAL BAKIŞ


Kulaktan kulağa pazarlamanın göz ardı edilen yanı şu: Aslında bu olgu da telif değeri olan bir şeydir. Sırf ben, herhangi bir ticari kaygı beklemeden, kendi arzum çerçevesinde, kendi çevreme, tavsiye yayını yapıyorum diye bunu telif değeri olmayan bir olgu olarak yorumlamak, artık bugünün dijital dünyasında, ne kadar doğrudur?


Malum konu; internetten bedava müzik indirmek telif haklarına aykırı bir olgudur diye tüm dünyada tu-kaka ilan edildi; pratikte bir şey değişmemiş olmakla birlikte vicdanlara pranga vurulmuş oldu. “Eğer bedava müzik indiriyorsan, suç işliyorsun”.

Peki bir de şu açıdan bakalım. Lost dizisi Türkiye’de düzenli olarak gösterilmediği halde, internet üzerinden yapılan indirmeler sayesinde çok geniş bir izleyici kitlesi oluşturdu. Öyle ki dizinin kahramanlarından bir tanesi bir reklam filmi çekimi için Türkiye’ye getirildi. Türkiye’de en popüler programlarda canlı yayın konuğu oldu. Şimdi Lost’un bir sinema filmi çekilse sanırım Türkiye’de (de) çok ciddi bir gişe geliri elde eder.

Peki bu popülaritenin gerisinde ne yatıyor? Türkiye’de de, ABD dahil pek çok ülkede olduğu üzere, dizinin internet üzerinden, korsan bir şekilde indirilerek izlenmesi. İzleyenlerin, diziyi kendi arkadaş çevrelerine tavsiye etmesi ve bunun bir çığ etkisi yaratarak artması.

Bu süreçte göz ardı edilen temel bir olgu var. O da “kulaktan kulağa” tavsiye müessesesi. Bu olguyu bireyler pek ciddiye almıyor olabilirler ama pazarlama dünyasında çok ciddi bir yere ve öneme sahip bir araçtır bu “kulaktan kulağa pazarlama”.

Kulaktan kulağa pazarlamanın göz ardı edilen yanı şu: Aslında bu olgu da telif değeri olan bir şeydir. Sırf ben, herhangi bir ticari kaygı beklemeden, kendi arzum çerçevesinde, kendi çevreme, tavsiye yayını yapıyorum diye bunu telif değeri olmayan bir olgu olarak yorumlamak, artık bugünün dijital dünyasında, ne kadar doğrudur?

Madem bir müzik parçasını indirmek telif olgusuyla çelişiyor, o zaman kulaktan kulağa tavsiye sürecinin de bedeli olmalı ve bu bedel sahibine ödenmelidir.

Dijital kültür ögeleri, bildiğimiz kültürel ögelerden biraz farklı çalışıyor. O nedenle burada telif haklarıyla ilgili global anlamda bir yasalar silsilesinin çıkarılması için mücadele etmek ve bunun resmi olarak (?) telif haklarına dahil etmek, olaya ancak konvansiyonel dünyadan bakınca çizilecek bir tablo olabilir. Dijital kültüre uymaz!

Dijital dünyada bu süreç kendi içinde yerini zaten bulmuş durumdadır. Güya suç işleyerek bir eseri indiren kitleler, o esere fayda sağlayacak faaliyetleri, dijital yaşamlarının doğal bir parçası olarak, gerçekleştirerek aslında telif bedelini dolaylı da olsa eser sahibine ödemekteler.

Telif eser ile bu eserin cisimleştirilmiş halinin telifi aynı şey değildir. Bir müzik albümü ile bir müzik albümü CD’si aynı şey değildir. Bir müzik CD’sinden en çok kazanan da ne yazık ki o müziğin bestecisi değildir.

Dijital dünya, tanım gereği bir müzik CD’sini çoğaltamaz; çünkü o anlamda cisimlerin paylaşılmasına imkan vermemektedir. Ancak o CD’nin içindeki müzik paylaşılabilir ki bu da direkt bestekarın telifi ile ilgili bir durumdur. Aynı durum kitap için de film için de geçerli.

Herkesin de bildiği üzere bir eser sahibi, eserinden çok onun yan ürünlerinden daha çok gelir elde etmektedir. Örneğin reklam gelirleri, ödül gelirleri, konser vb etkinlik gelirleri gibi.

Bu çerçeveden bakıldığında aslında bir eseri internetten ticari bir kaygı gütmeden (yani onu alıp cisimselleştirip satışa sunma amacı olmadan) edinmenin telifi, doğrudan ya da dolaylı yoldan o eserin reklamı yapılarak ödenmektedir.

Belki konuyu daha da ileri götürmenin zamanı geldi. Yani acaba cisimselleştirilmiş hali yirmi lira olan bir eseri dijital ortamdan edindikten sonra “kulaktan kulağa pazarlama” yoluyla ona sağlanan katkı gerçekten de sadece yirmi lira düzeyinde midir? Yoksa çok daha fazla mıdır?

Belli ki fazladır. Peki o zaman dijital kültürün müdavimleri bu teliflerini hangi ajanstan tahsil edecekler?

Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 23 05 2008