Çarşamba, Mayıs 06, 2009

GOOGLE YETMEZ; TÜM INTERNET KAPATILSIN!


“Benim gibi düşünmeyen” öteki insanların da yasaklanması en nihai ve mutlak çözüm olacaktır. Öteki insanlar ya bu ülkeyi terk etsinler ya da etmeleri sağlansın. Yok eğer bu ülkede yaşamaya devam edeceklerse “benim gibi düşünmeleri” için gerekli olan şeyler neyse onlar yapılsın.


Google ile ilgili eşzamanlı iki konu gündemde. ABD’yi ve dolayısıyla da tüm dünyayı ilgilendirmekte olanı duymamışsınızdır; Amerika’da medya Google’un kendilerinin ürettiği haberleri kullanması karşısında telif talep ediyor.

Ülkemizdeki son bombayı ise duymayan kalmamıştır; bir dernek belli bir grup kelime ile arama yaptığınızda Google’un Atatürk’e hakaret içeren sayfaları da ekranda listelediğinden yola çıkarak, Google’ın Türkiye’de kapatılması için mahkemeye başvurdu.

Türkiye’de internetin 16.yılının kutlandığı Nisan ayı içinde böyle bir gelişmenin ortaya çıkması trajikomik bir durum oluşturmakta. Ancak ülkemizde bu tür trajikomik olaylarla karşılaşmaya o denli alıştık ki bunlar artık şaşırtıcı gelmiyor.

Ben Google’ın kapatılmasının yeterli bir çözüm olacağını düşünmüyorum. Onun için kademeli bir çözüm önerisi sunuyorum:

Öncelikle sadece Google değil, Google gibi anahtar kelime ile arama yapma imkanı sunan öteki tüm arama motoru siteleri de kapatılmalı (örneğin yahoo, Microsoft Live)

Arama motoru denilen bu programlara erişimlerin kapatılması, “benim gibi düşünmeyen insanların oluşturduğu web siteleri”ni internetten silmeyeceği için, bu kez bu tür sitelerin de tek tek bulunması ve bunlara da erişimin engellenmesi gerekir.

Pratik hareket etmek için Google ve arkadaşları kapatılmadan önce gerekli araştırmalar yapılmalı ve bu sitelerin adresleri tespit edilmelidir.

Bu siteler de engellendikten sonra şu keşfedilecektir ki “benim gibi düşünmeyen” bu densizler sitelerine erişim engellendikten sonra da boş durmayabilir ve yeni isimlerle web siteleri açıp kendi düşüncelerini orada sergileyebilirler.

Bu durumda da savaş tüm şiddetiyle sürdürülmelidir. Gerekiyorsa Google gibi imkanlar sınırlı sayıda kişilerin erişimine açılabilir ve bu kişiler düzenli olarak tarama yaparak tespit edecekleri bu yeni sitelere erişimi de engelletebilirler.

Hatta daha pratik bir çözüm de şu olabilir : Tüm internet erişimi engellenirse ülkemizdeki temiz dimağların bu tür yalan yanlış bilgilerle kirletilmesi kökten engellenmiş olur. Benzer şekilde, hazır konuya el atmışken, sadece internet değil bu tür fikirlere erişilebilecek öteki tüm imkanlar da yasaklanmalıdır. Örneğin “benim gibi düşünmeyen”lerin fikirlerini beyan ettikleri medya araçları yasaklanmalıdır. Kütüphane ve diğer bilgi merkezlerinden “benim gibi düşünmeyen”lerin fikirlerini içeren kitap, dergi ve diğer türden yayınlara yasak getirilmelidir.

Bu yeterli olur mu? Ne yazık ki hayır! Fikirleri insanlar üretir. O halde “benim gibi düşünmeyen” öteki insanların da yasaklanması en nihai ve mutlak çözüm olacaktır. Öteki insanlar ya bu ülkeyi terk etsinler ya da etmeleri sağlansın. Yok eğer bu ülkede yaşamaya devam edeceklerse “benim gibi düşünmeleri” için gerekli olan şeyler neyse onlar yapılsın.

Benim gibi düşünmeyen herkes benim için bir tehdit ise devlet bu tehditi ortadan kaldırmalıdır. Hatta bu konuda bir kargaşa yaşamamak için devlet bize nasıl düşünmemiz gerektiğini duyursun, biz de “öteki” konumuna düşmeyelim.

Bugün Atatürk’ü bahane ederek bu tür yaptırımların uygulatılmasını talep edenler acaba bu sayede Atatürk’ü yüceltmiş mi yoksa onun değerini gölgelemiş mi oluyorlar? Atatürk bir kaç kişinin lafıyla lekelenecek bir önder mi? Zaten öyleyse aldırmaya çalışılan bu tedbirler ne kadar etkili de olsa bu Atatürk’ü kurtarmaz. Yok eğer iki kendini bilmezin fikri ile lekelenecek bir önder değilse o halde ne bu telaş?

Atatürk’e yapılabilecek en büyük kötülük onu ve onun fikirlerini dogma haline getirmektir. Bir kişi ya da fikir dogma haline geldiği an onun için sonun başlangıcıdır. Bu tür yorumlar “düşmanla işbirliği” yapmak şeklinde yorumlanabilmekte. Neden? Çünkü Atamızı tabulaştırmayalım, onun fikirlerini dogmalaştırmayalım diyenler bu kez bir başka ekstremde onu aşağılamak için ellerinden geleni yapmaktadır. Bu da en az tabulaştırmak kadar zararlı bir davranış.

Yasaklamak yerine doğru olanın bilinmesini sağlamak efor sarfetmeyi gerektirdiği için midir ki kolaya kaçıyoruz?

Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 17 04 2009

Hiç yorum yok: