Pazartesi, Mayıs 23, 2005

100 DOLARA HER ÇOCUĞA LAPTOP



Ülkemizde her öğretmene bir laptop kaosu sürmeye devam ederken, bakın dünyada neler oluyor?

Dijital kültürün önde gelen yönlendiricilerinden, MIT Media Labratuvarlarının kurucusu ve başkanı Nicholas Negreponte aynı alanda yeni bir proje geliştirmiş durumda. Ocak 2005’te Davos’taki forumda açıkladığı yeni proje; 100 dolara okula giden her çocuğa bir laptop.

Evet sadece 100 dolara!

Bu nasıl olabilir? Laptoplar bugün bin – bin 500 dolar düzeyindeyken 100 dolara nasıl mal edilebilir?

Geçtiğimiz yıllarda ülkemize de gelip bir konferans vermiş olan Negreponte ile bu konuda yapılmış olan ve internette yayınlanmış olan söyleşiye göre 100 dolara bir laptop projesi hayal değil; gerçekleştirilebilir bir proje.


Detaylarına gelince.

Laptoplar 500 Mhz işlemci, 1 Gb bellekli, 1 Megapixel renkli ekranlı, USB portlu ve cep telefonu üzerinden internete bağlanabilme özelliğine sahip. İşletim sistemi olarak ise Linux kullanılıyor.

Böyle bir cihazın birim fiyatının 100 dolar olmasını sağlayan en büyük unsur, en az sipariş adedinin 1 milyon adet olması. Bir başka deyişle Negreponte bunu laptop satmak için değil ülke hükümetlerinin bir ilke kararı alarak ilköğretim çağındaki tüm öğrencilere birer laptop vereceğim diyebilmelerini sağlamak için yaptığını belirtiyor.

Beş on bin tane alalım da okullara birer tane verelim değil! İstisnasız her öğrenciye bir tane verilecek. Ortak kullanım ya da okula zimmetli geçici kullanım durumu da kabul edilmiyor. Sebep psikolojik. Çocuk kalemini, defterini, oyuncağını bir yerlerden ödünç mü alıyor? Hayır. Çocuk için o şeye sahip olmak çok önemli. Bu duygu zedelenmemeli.

Bugün Çin ile 220 milyon çocuk için görüşmeler yapılmış durumda. Daha düşük adette nüfusu olan ülkelerle pilot projeler yapılıyor.

Bizim ülkemizde de oldukça genç bir nüfus var ve ilköğretim çağındaki milyonlarca öğrenciye birer laptop verebilecek hükümet bence ülkemizde hem eğitim hem de teknoloji alanında gelmiş geçmiş en büyük işlerden birinin altına imza atmış olur. Cumhuriyet’in ilk yıllarında gerçekleştirilmiş olan ve eğitimde fırsat eşitliğini temin eden Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile aynı kategoride ele alınabilecek bir proje.

Bir yandan e-devlet, bilgi toplumu diye sayıklıyoruz. İşte size pratik bir hedef. Bunu illa ki gidip Negreponte ile yapmaya da gerek yok. Ülkemizde de bilgisayar üretimi, satışı konusunda deneyim kazanmış firmalar var. Beş milyon, on milyon adetlik bir sipariş söz konusu olduğunda bu firmalar da resmin içine girebilir. Onlar için böyle bir proje rüştünü ispat etmek için güzel bir fırsat olacaktır. Yeter ki bildikleri devlet bürokrasisiyle uğraşmak zorunda bırakılmasınlar.

İlköğretim çağındaki her bir öğrenciye bir laptop verdiğinizi, bunların internet olmasa bile kendi içinde birbirleri ile iletişim kurabilme imkanlarına sahip olduklarını bir düşünün.

Sekizinci sınıftan sonraki üç dört yıllık lise ya da sekiz dokuz yıllık lise artı üniversite eğitimi almış her Türk genci bilgisayar okuryazarı, internete erişebilen, dijital kültüre adapte olmuş, pırıl pırıl gençler olarak hayata atılırlar. Gerek ülke ekonomisine gerekse de kendi özel yaşamlarına ellerinde güçlü bir silah ile.

Dünya üzerinde bir yerde yapılabiliyorsa Türkiye’de de yapılabilir. Herkesi eşit düzeye getiren internet gibi bir teknoloji altyapısının sağladığı en büyük avantaj işte bu.

Yeter ki, karar verici noktalardaki sorumlu yetkili bireyler kendi zihinlerinde bu işin “yapılabilir” olduğunu idrak edebilsinler.

Yeter ki işin içine görünmeyen başka emeller karıştırılmasın – birilerine haksız kazanç sağlamak gibi.

Ekonomik krizin ardından dört yıldır Türkiye bir daha geri dönülmez şekilde bambaşka bir yola girdi, yöne gidiyor deniyor. Enflasyon dramatik olarak düştü, ekonomide yapısal reformlar yapıldı vs.

İşte tüm bu karmaşık ölçütlerden uzak, basit bir test size. Türkiye değiştiyse birileri bunu bize ispatlasın!



Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik Eki, Ooof Off Line köşeşinde yayınlanmıştır (21 05 2005)

Hiç yorum yok: