Demokrasi de internet gibi bir araç. Dolayısıyla her aracın başına gelebilecek iğfal edilme, suistimal edilme, kötü amaçlar için kullanılma riskleri demokrasi için de geçerli. O halde soru şu : Internet demokrasiyi suistimal edilmekten kurtarabilecek mi; yoksa bunu yapmaya çalışırken bizzat kendisi mi suistimal edilecek?
Internet, lojistik sürece sağladığı sıradışı katkı sayesinde yeryüzü kültürünün yeniden şekillenmesini sağlıyor. Bu süreçten en verimli şekilde istifade edenler, interneti kendi yaşam süreçlerine kolayca uyarlayanlar oluyor. Bunu kolayca gerçekleştirmenin temelinde yatan şey nedir? Neden bazıları bu konuda zorlanırken, diğerleri bunu kolayca yapabilmektedir?
Öncelikle şu ikisini ayırt edebilmek önemli bir merhaleyi aşmakla eşdeğerdir. O da sebeplerle sonuçların ayrı ayrı ele alınabilecek kavramlar olduğudur. Gazete kavramını ele alalım. Gazete bugüne dek icat edilmiş en basit ve ucuz malzeme olan kağıdın üzerine basılmaktadır. Yani kağıt ile gazete iki farklı şeydir.
Oysa öteden beri global medyaya yön veren kurum ve kuruluşların yöneticilerinin kafalarında şöyle anlamsız bir soru var : Internet gazeteyi öldürecek mi?
Internet gazeteyi elbette öldürmeyecek! Ancak aynı olumlu mesajı gazete kağıdı için de söylemem mümkün değil. Geleceğin dijital dünyasında da gazete olacak ama gazete için ağaçları kesip kağıt yapmamız gerekmeyecek.
Bu basit örnekteki gibi bir olgunun var olmasını sağlayan altyapı ile olgunun kendisini ayırt edebilmek çok önemlidir.
Peki bunu ayırt etmek neden bu kadar kolay değil? Ne yazık ki bu sorunun cevabı basitçe bilgisizlikle ilgili değildir. Ya da internet, dijital kültür olgularına uzak olmakla. Daha ziyade temel sebep bu ikisini ayırt etmemenin yaratmış olduğu ek (suni) avantajlardır. Bu avantajlar öyle bir seviyeye gelebilir ki gazete kağıdı ticaretini yok etmemek için “internet gazeteyi öldürecek” öcüsünü kamuoyunun üstüne fırlatıp korkutmak kimilerinin işine gelebilmektedir.
Benzer durumu farklı konuları incelediğimizde de görebiliriz. Bilgisayarın çıktığı ilk yıllarda da benzer öcüler vardı. O zaman da herkesin korkusu bir gün bilgisayarların gelip insanların işini elinden alacağı idi. Oysa bugün bilgisayar değil ama Çin’deki ucuz iş gücü pek çok ülkedeki insanların işini elinden alıyor.
O halde burada içiçe girmiş iki sorundan bahsetmek mümkün. Bir tanesi internetin gerçekte neyi değiştireceği, neyi ortadan kaldıracağını doğru tespit etmek. İkincisi de bu tespiti yapmada şaşırtmaca uygulayan mekanizmaların özel sebepleri olduğunu idrak etmek.
Internetin yeryüzü kültürüne getireceği en dramatik değişiklik belki de temsili demokrasi olgusunu ortadan kaldırabilecek olması. Bugüne dek temsili demokrasiye duyulan gereksinim doğrudan demokrasinin (yani halkı oluşturan her bir bireyin yönetim ve karar sürecine doğrudan katılması) icra edilmesinin lojistik sebeplerle mümkün olamaması temel sebeplerden birisi olarak gösteriliyordu.
Yoksa kimse çıkıp da “ey ahali siz cahilsiniz; sizin elinizden ancak dört beş yılda bir sandık başına gitmek gelir” demiyor. Diyemiyor.
Gerçekte durum nedir? Bu denli vahim de kimse çıkıp “kral çıplak” cesaretini mi gösteremiyor yoksa devleti oluşturan yönetim kademeleri lojistik sorunları çözmek için internet gibi fırsatların oluşmasını mı bekliyorlar?
Eğer iyi niyetle ikinci opsiyonun daha doğru olduğunu savunacaksak, internet öncesi diğer olası imkanların nasıl kullanıldığına bakmamız sağlıklı bir kıyaslama yapmamızı sağlayabilir. Mesela eğitim. Devlet güçlü bir demokrasiyi (temsili dahi olsa) temin edebilmek için çok daha eğitimli bireyler yetiştirmeye özen göstermeli(ydi). Ülkemizde de demokrasi ile yönetilen başka ülkelerde de. Oysa bunun çok sınırlı sayıda ülkelerde geçerli olduğunu görüyoruz.
Bugün internetin getireceği olası doğrudan katılımcı demokrasi modeli ne yazık ki belki de sadece temsili demokraside en ileri seviyelere ulaşmış bu birkaç ülke için faydalı olabilecek.
Bir tesadüf mü bilinmez; tam da bu ülkeler internetin ülke çapında gelişmesi için stratejik yatırımlar yapmakta, bu alandaki gelişmeleri hükümet planları içine almaktalar.
Demokrasi de internet gibi bir araç. Dolayısıyla her aracın başına gelebilecek iğfal edilme, suistimal edilme, kötü amaçlar için kullanılma riskleri demokrasi için de geçerli.
O halde soru şu : Internet demokrasiyi suistimal edilmekten kurtarabilecek mi; yoksa bunu yapmaya çalışırken bizzat kendisi mi suistimal edilecek?
Internet, lojistik sürece sağladığı sıradışı katkı sayesinde yeryüzü kültürünün yeniden şekillenmesini sağlıyor. Bu süreçten en verimli şekilde istifade edenler, interneti kendi yaşam süreçlerine kolayca uyarlayanlar oluyor. Bunu kolayca gerçekleştirmenin temelinde yatan şey nedir? Neden bazıları bu konuda zorlanırken, diğerleri bunu kolayca yapabilmektedir?
Öncelikle şu ikisini ayırt edebilmek önemli bir merhaleyi aşmakla eşdeğerdir. O da sebeplerle sonuçların ayrı ayrı ele alınabilecek kavramlar olduğudur. Gazete kavramını ele alalım. Gazete bugüne dek icat edilmiş en basit ve ucuz malzeme olan kağıdın üzerine basılmaktadır. Yani kağıt ile gazete iki farklı şeydir.
Oysa öteden beri global medyaya yön veren kurum ve kuruluşların yöneticilerinin kafalarında şöyle anlamsız bir soru var : Internet gazeteyi öldürecek mi?
Internet gazeteyi elbette öldürmeyecek! Ancak aynı olumlu mesajı gazete kağıdı için de söylemem mümkün değil. Geleceğin dijital dünyasında da gazete olacak ama gazete için ağaçları kesip kağıt yapmamız gerekmeyecek.
Bu basit örnekteki gibi bir olgunun var olmasını sağlayan altyapı ile olgunun kendisini ayırt edebilmek çok önemlidir.
Peki bunu ayırt etmek neden bu kadar kolay değil? Ne yazık ki bu sorunun cevabı basitçe bilgisizlikle ilgili değildir. Ya da internet, dijital kültür olgularına uzak olmakla. Daha ziyade temel sebep bu ikisini ayırt etmemenin yaratmış olduğu ek (suni) avantajlardır. Bu avantajlar öyle bir seviyeye gelebilir ki gazete kağıdı ticaretini yok etmemek için “internet gazeteyi öldürecek” öcüsünü kamuoyunun üstüne fırlatıp korkutmak kimilerinin işine gelebilmektedir.
Benzer durumu farklı konuları incelediğimizde de görebiliriz. Bilgisayarın çıktığı ilk yıllarda da benzer öcüler vardı. O zaman da herkesin korkusu bir gün bilgisayarların gelip insanların işini elinden alacağı idi. Oysa bugün bilgisayar değil ama Çin’deki ucuz iş gücü pek çok ülkedeki insanların işini elinden alıyor.
O halde burada içiçe girmiş iki sorundan bahsetmek mümkün. Bir tanesi internetin gerçekte neyi değiştireceği, neyi ortadan kaldıracağını doğru tespit etmek. İkincisi de bu tespiti yapmada şaşırtmaca uygulayan mekanizmaların özel sebepleri olduğunu idrak etmek.
Internetin yeryüzü kültürüne getireceği en dramatik değişiklik belki de temsili demokrasi olgusunu ortadan kaldırabilecek olması. Bugüne dek temsili demokrasiye duyulan gereksinim doğrudan demokrasinin (yani halkı oluşturan her bir bireyin yönetim ve karar sürecine doğrudan katılması) icra edilmesinin lojistik sebeplerle mümkün olamaması temel sebeplerden birisi olarak gösteriliyordu.
Yoksa kimse çıkıp da “ey ahali siz cahilsiniz; sizin elinizden ancak dört beş yılda bir sandık başına gitmek gelir” demiyor. Diyemiyor.
Gerçekte durum nedir? Bu denli vahim de kimse çıkıp “kral çıplak” cesaretini mi gösteremiyor yoksa devleti oluşturan yönetim kademeleri lojistik sorunları çözmek için internet gibi fırsatların oluşmasını mı bekliyorlar?
Eğer iyi niyetle ikinci opsiyonun daha doğru olduğunu savunacaksak, internet öncesi diğer olası imkanların nasıl kullanıldığına bakmamız sağlıklı bir kıyaslama yapmamızı sağlayabilir. Mesela eğitim. Devlet güçlü bir demokrasiyi (temsili dahi olsa) temin edebilmek için çok daha eğitimli bireyler yetiştirmeye özen göstermeli(ydi). Ülkemizde de demokrasi ile yönetilen başka ülkelerde de. Oysa bunun çok sınırlı sayıda ülkelerde geçerli olduğunu görüyoruz.
Bugün internetin getireceği olası doğrudan katılımcı demokrasi modeli ne yazık ki belki de sadece temsili demokraside en ileri seviyelere ulaşmış bu birkaç ülke için faydalı olabilecek.
Bir tesadüf mü bilinmez; tam da bu ülkeler internetin ülke çapında gelişmesi için stratejik yatırımlar yapmakta, bu alandaki gelişmeleri hükümet planları içine almaktalar.
Demokrasi de internet gibi bir araç. Dolayısıyla her aracın başına gelebilecek iğfal edilme, suistimal edilme, kötü amaçlar için kullanılma riskleri demokrasi için de geçerli.
O halde soru şu : Internet demokrasiyi suistimal edilmekten kurtarabilecek mi; yoksa bunu yapmaya çalışırken bizzat kendisi mi suistimal edilecek?
Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 07 03 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder