Bugün bloglar bir yandan bireylerin kendini tüketim toplumuna, şov dünyasına gönüllü kurban etmesi anlamına geliyorsa diğer yandan da başka şekilde paylaşılamayan dosyaların meraklıları arasındaki dağıtım merkezi halini almış durumda.
Bloglar ilk çıktığında çok daha “ciddi” konularda bireysel görüşleri yansıtabilmenin dijital kültürdeki tek adı olmuştu. Ancak son dönemdeki içerikleri ciddiyetten uzaklaşmaya başladı.
Bugün bloglar bir yandan bireylerin kendini tüketim toplumuna, şov dünyasına gönüllü kurban etmesi anlamına geliyorsa diğer yandan da başka şekilde paylaşılamayan dosyaların meraklıları arasındaki dağıtım merkezi halini almış durumda.
Geçtiğimiz günlerde medyaya yansıyan bir haberde dünyanın en çok izlenen blogunun uzak doğulu bir şov dünyası üyesinin (sanatçı dememeyi tercih ediyorum) kişisel blogu olduğu bilgisi yer alıyordu. Blogun içeriği bu yıldızın gündelik hayatında yaptıkları vb ile ilgiliydi.
Öte yandan dosya paylaşım imkanlarının özellikle müzik dünyasındaki telif konusunu suistimal etmeye başlamasıyla değerini yitirmesi sonucu ortaya çıkan boşluğu yine bloglar doldurmakta. Bugün gerek ülkemizden gerekse de dünyanın pek çok ülkesinden oluşturulan bloglara bakıldığında bunların müzik ya da film dosyalarını paylaşmak amacıyla oluşturulduğu gözlenmekte.
Sağolsun büyük dosya paylaşım imkanı veren siteler! Yeni blogçuların yaptıkları şey çok basit ama etkili ve verimli. Önce paylaşılacak dosya, lokal bilgisayardan yüklenecek hale getiriliyor (dosyalar birleştiriliyor ve tek bir dosyaya dönüştürülüyor). Akabinde büyük dosya saklama imkanı veren ve pek çoğu ücretsiz olan web sitelerinden birisine yükleniyor. Bu yükleme sonucunda site bu dosyaya erişim için gerekli olan web linkini otomatik oluşturuyor.
Geriye bir tek şey kalıyor. Bu linki meraklısı ile paylaşmak. İşte bloglar bu amaç için kullanılmakta. Bloga yazılan basit bir açıklama, hatta alenen eklenen bir kaç görsel malzeme (mesela bu bir film ise filmin afişi) ve en kritik bilgi olan dosyaya erişilmek için gerekli olan o web link.
Peki bununla nasıl mücadele edilecek? İki temel yol var. Birincisi böyle linklerin yayınlandığı blogları o blogları yöneten siteye şikayet etmek. Şikayetler çok ciddi olarak değerlendiriliyor ve bir suistimal söz konusu ise o blog yayına kapatılıyor. Peki bu yeterli mi? Hayır. Çünkü blogu kapatılan bir kişi ertesi gün yeni bir kullanıcı adı ve blog adı ile kendisine yeni bir blog oluşturabilir ve web linklerini yayınlamaya oradan devam edebilir.
Dijital kültürde her ne kadar bu tam bir çözüm olmasa da çok önemli bir etkiye sahip. Bunun da nedeni bugünün dijital yerlileri olan gençlerin dün varken bugün yok olmuş bir blogun peşine düşüp ona ne olduğunu, kapatıldıysa yerine açılan yeni blogun nerede olduğunu arayacak zamanının ve motivasyonunun olmaması. O blog kapatılmışsa iş bitmiştir.
Yine de ikinci ve biraz daha etkili bir çözüm de yok değil. O da dosyaya erişmek için oluşturulmuş olan o linkin işaret ettiği dosyayı, büyük dosya paylaşma sitesinden sildirmek. Dosyanın kendisi sildirildikten sonra onun web linkinin bloglarda yaşamaya devam etmesinin hiçbir anlamı kalmamaktadır. Çünkü o web linke tıklayacak birisi, dosya silinmiş olduğu için, dosyaya erişemeyecek ve böylece kendisine bir kopya indiremeyecektir.
Büyük dosya saklama hizmeti veren web sitelerinin yönetimleri de bu konuda blog sitelerinin yöneticileri kadar hassaslar. Yani bir web linkinin işaret ettiği dosyanın silinmesi için kendilerine başvurulduğunda, ortada bir telif hakkı ihlali söz konusu ise dosyayı derhal silmekte ve o web linklerini ölü hale getirmekteler.
Tabii soru şu: Bu kalıcı bir çözüm mü? Cevap ne yazık ki yine “kesinlikle evet” değil. Çünkü zamanı olan ve işi inatlaştıran bir yükleyici için dosyası silindiğinde yapılacak şey bellidir. Dosyayı yeniden yüklemek. Yeniden yüklendiğinde sistem otomatik olarak yeni bir link yaratacaktır. Yaratılan bu yeni link bloglara yeniden servis edildiğinde başa dönülmüş olacaktır.
Ancak burada da aynı dijital kültür ögesi devrede. O dosyayı bir kere yükledikten sonra silindiğini gören bir dijital dünya yerlisi dosyayı zaman ayırıp bir kez daha yükleme konusunda çok istekli olmamakta.
Hayat dijital ortamda da kendisine bir yol bulmakta yani...
Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 09 05 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder