Krizin babası gerçekten Alan Greenspan mi? Krizin yatakçısı gerçekten internet mi? Bugün aklı başında, yakın geçmişi renkli medya bombardımanına esir etmemiş her küresel birey herşeyin Reegan-Thatcher ikilisi ile başladığını bilir. Bugün yaşadığımız kriz aslında geçen (yaklaşık) otuz yılın tortularının toplamıdır.
Newsweek Dergisi’nin 27 Ekim tarihli sayısının kapağında global krizin babasının fotoğrafı yer alıyordu: ABD Merkez Bankası’na 1987-2006 arasında 19 sene başkanlık yapmış Alan Greenspan.
Ancak dergi her tarafa eşit düzeyde vurmak istemesinden mi yoksa yeni gelen Demokrat başkan Obama’nın Clinton gibi yapmaması için usturuplu bir dille uyarma niyetinde olmasından mı bilinmez, Greenspan isminin yanına ilginç bir isim daha yerleştirmiş: Internet.
Meğer işin özünde Greenspan’in, 90lı yıllarda gelen internet dalgasına inanması yatıyormuş. Öyleymiş ki internet dalgasının getireceği ekonomik patlama herşeyi çözecekmiş, Greenspan da bu nedenle elindeki yetkileri çerçevesinde ekonomiyi yönlendirmiş, buna uygun kararlar almış. Ancak gelin görün ki sonuç ortada. En büyük kazık internetten gelmiş.
Şimdi bu mişli mışlı yorumu biraz daha derinlemesine inceleyelim. Söylemek istenen şey şudur: 90lı yıllarda ekonomi çok kötü bir durumda idi. Bir kurtarıcı aranıyordu. Internet bulundu. Ancak internetin özünde yer alan bilginin özgür olması, sansüre karşı olmak, konuşma özgürlüğü gibi özellikler nedeniyle (ki bunlar yukarıda anılan makalede haricen belirtilmekte) internet üzerinden yapılan dijital ekonomi işlemlerinde de kamu otoritesi herhangi bir sınırlama, düzenleme getiremedi.
Bu düzensizlik ortamında ilerleyen ekonomi de giderek riski ölçülemeyen, izi sürülemeyen ve bu nedenle de herhangi bir düzenlemeye tabii tutulamayan türev ürünler icat etti. Bunun sonucunda da dünya ekonomisi battı.
Bu basiretsizliğe, bu beceriksizliğe kim inanır? Gerçekten de global ekonomiyi etkileyen ve her türlü düzenlemenin ötesinde yer alan karmaşık ekonomik ürünlerin ortaya çıkmasının nedeni konuşma özgürlüğünü savunan internet gibi bir altyapı mıdır?
Güya ekonomi analistleri ellerindeki cep telefonlarının eposta ya da SMS imkanlarıyla trilyon dolarlık işlemler yapıyormuş da kimse şimdiye dek bunu görememiş; denetleyememiş.
Bu yorumlara çocuklar bile gülerken böyle bir makalenin Newsweek’e kapak olması da düşündürücü. Tıpkı ABD’nin kitle imha silahları var diye Irak’a girmesi olayında olduğu gibi. Burada da aslında Greenspan ve internet kelimelerini yanyana getirecek ve tüm bunlar aslında herkesin sorunu dedirtecek bir imaja gereksinim varmış anlaşılan ki böyle bir makale bu amaca hizmet etmek üzere dergiye alınmış.
Krizin babası gerçekten Alan Greenspan mi? Krizin yatakçısı gerçekten internet mi? Bugün aklı başında, yakın geçmişi renkli medya bombardımanına esir etmemiş her küresel birey herşeyin Reegan-Thatcher ikilisi ile başladığını bilir. Bugün yaşadığımız kriz aslında geçen (yaklaşık) otuz yılın tortularının toplamıdır.
Bu ne yazık ki sadece ABD ya da Avrupa için değil; Türkiye için de geçerli. Bugün rejim tartışmalarını yapacak kadar gerilemiş bir Türkiye’nin temelleri 12 Eylül 1980 günü atıldı.
Newsweek dergisinde yayınlanan makalede internet ya da dijital ekonomi kavramları tesadüfen ya da bilgisizce yer almamaktadır. Daha ziyade konvansiyonel ekonomi kanallarını sekiz senedir kullanan mekanizmaların, buna alternatif yollar üretme konusunda her zaman kararlı olanlara bir uyarısıdır.
Demokrat Clinton döneminin icadı olan internetin konvansiyonel ekonominin büyük oyuncularına 90lı yıllarda atmış olduğu kazık gerçekten çok büyüktü. Bu sadece bilişim sektörü ile sınırlı olmayıp, tüm sektörleri etkilemişti (yanlış anlaşılmasın, internetin bu anlamda icadı, bilişim sektörünün diğer sektörleri mat etmesi anlamına gelmemektedir; tersine bilişim sektörünün o zamanki devleri de yanıbaşlarında biten tüysüz mucitler sayesinde bundan büyük zararlar görmüştür).
Burada aslında her ne kadar internet adı geçse de mesaj daha geneldir. Obama’nın bir kez daha interneti Clinton zamanındaki gibi lanse edeceğini sanmıyorum. Onun yerine bu onyılın internet muadili başka bir şeyini bulması gerekiyor (belki yenilenebilir enerji, belki ciddi hastalıklara çözüm getirecek genetik buluşlar). Verilen uyarı mesajı da biraz onunla ilgili.
Bak senin ağabeyin de zamanında böyle jan-janlı işlere kalkışmıştı ama cevabını aldı. Otur oturduğun yerde. Dört sene boyunca, bizim geçen (yirmi) sekiz senede ürettiğimiz tortuları temizle. Yüzünü gözünü kirlet. Ki 2012’de Sarah Palin yeni başkan olsun!
Newsweek Dergisi’nin 27 Ekim tarihli sayısının kapağında global krizin babasının fotoğrafı yer alıyordu: ABD Merkez Bankası’na 1987-2006 arasında 19 sene başkanlık yapmış Alan Greenspan.
Ancak dergi her tarafa eşit düzeyde vurmak istemesinden mi yoksa yeni gelen Demokrat başkan Obama’nın Clinton gibi yapmaması için usturuplu bir dille uyarma niyetinde olmasından mı bilinmez, Greenspan isminin yanına ilginç bir isim daha yerleştirmiş: Internet.
Meğer işin özünde Greenspan’in, 90lı yıllarda gelen internet dalgasına inanması yatıyormuş. Öyleymiş ki internet dalgasının getireceği ekonomik patlama herşeyi çözecekmiş, Greenspan da bu nedenle elindeki yetkileri çerçevesinde ekonomiyi yönlendirmiş, buna uygun kararlar almış. Ancak gelin görün ki sonuç ortada. En büyük kazık internetten gelmiş.
Şimdi bu mişli mışlı yorumu biraz daha derinlemesine inceleyelim. Söylemek istenen şey şudur: 90lı yıllarda ekonomi çok kötü bir durumda idi. Bir kurtarıcı aranıyordu. Internet bulundu. Ancak internetin özünde yer alan bilginin özgür olması, sansüre karşı olmak, konuşma özgürlüğü gibi özellikler nedeniyle (ki bunlar yukarıda anılan makalede haricen belirtilmekte) internet üzerinden yapılan dijital ekonomi işlemlerinde de kamu otoritesi herhangi bir sınırlama, düzenleme getiremedi.
Bu düzensizlik ortamında ilerleyen ekonomi de giderek riski ölçülemeyen, izi sürülemeyen ve bu nedenle de herhangi bir düzenlemeye tabii tutulamayan türev ürünler icat etti. Bunun sonucunda da dünya ekonomisi battı.
Bu basiretsizliğe, bu beceriksizliğe kim inanır? Gerçekten de global ekonomiyi etkileyen ve her türlü düzenlemenin ötesinde yer alan karmaşık ekonomik ürünlerin ortaya çıkmasının nedeni konuşma özgürlüğünü savunan internet gibi bir altyapı mıdır?
Güya ekonomi analistleri ellerindeki cep telefonlarının eposta ya da SMS imkanlarıyla trilyon dolarlık işlemler yapıyormuş da kimse şimdiye dek bunu görememiş; denetleyememiş.
Bu yorumlara çocuklar bile gülerken böyle bir makalenin Newsweek’e kapak olması da düşündürücü. Tıpkı ABD’nin kitle imha silahları var diye Irak’a girmesi olayında olduğu gibi. Burada da aslında Greenspan ve internet kelimelerini yanyana getirecek ve tüm bunlar aslında herkesin sorunu dedirtecek bir imaja gereksinim varmış anlaşılan ki böyle bir makale bu amaca hizmet etmek üzere dergiye alınmış.
Krizin babası gerçekten Alan Greenspan mi? Krizin yatakçısı gerçekten internet mi? Bugün aklı başında, yakın geçmişi renkli medya bombardımanına esir etmemiş her küresel birey herşeyin Reegan-Thatcher ikilisi ile başladığını bilir. Bugün yaşadığımız kriz aslında geçen (yaklaşık) otuz yılın tortularının toplamıdır.
Bu ne yazık ki sadece ABD ya da Avrupa için değil; Türkiye için de geçerli. Bugün rejim tartışmalarını yapacak kadar gerilemiş bir Türkiye’nin temelleri 12 Eylül 1980 günü atıldı.
Newsweek dergisinde yayınlanan makalede internet ya da dijital ekonomi kavramları tesadüfen ya da bilgisizce yer almamaktadır. Daha ziyade konvansiyonel ekonomi kanallarını sekiz senedir kullanan mekanizmaların, buna alternatif yollar üretme konusunda her zaman kararlı olanlara bir uyarısıdır.
Demokrat Clinton döneminin icadı olan internetin konvansiyonel ekonominin büyük oyuncularına 90lı yıllarda atmış olduğu kazık gerçekten çok büyüktü. Bu sadece bilişim sektörü ile sınırlı olmayıp, tüm sektörleri etkilemişti (yanlış anlaşılmasın, internetin bu anlamda icadı, bilişim sektörünün diğer sektörleri mat etmesi anlamına gelmemektedir; tersine bilişim sektörünün o zamanki devleri de yanıbaşlarında biten tüysüz mucitler sayesinde bundan büyük zararlar görmüştür).
Burada aslında her ne kadar internet adı geçse de mesaj daha geneldir. Obama’nın bir kez daha interneti Clinton zamanındaki gibi lanse edeceğini sanmıyorum. Onun yerine bu onyılın internet muadili başka bir şeyini bulması gerekiyor (belki yenilenebilir enerji, belki ciddi hastalıklara çözüm getirecek genetik buluşlar). Verilen uyarı mesajı da biraz onunla ilgili.
Bak senin ağabeyin de zamanında böyle jan-janlı işlere kalkışmıştı ama cevabını aldı. Otur oturduğun yerde. Dört sene boyunca, bizim geçen (yirmi) sekiz senede ürettiğimiz tortuları temizle. Yüzünü gözünü kirlet. Ki 2012’de Sarah Palin yeni başkan olsun!
Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 14 11 2008
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder