Çarşamba, Şubat 18, 2009

1 DOLARLIK YAZILIMLAR


Geliştirdiğiniz yazılımı Apple’ın web sitesine yükleyin ve iPhone fanatiklerinin sizin yazılımınızı beğenip satın almasını bekleyin. Eğer yazılımınız yeterince popüler olursa siz de zengin oldunuz demektir.


Geçtiğimiz yıllarda pankreas kanserine yakalandığından dolayı sağlık sorunları yaşayan Apple’in kurucusu Steve Jobs’un bu yılın başında yapılan mecburi bir açıklama çerçevesinde yılın ortasına kadar Apple’daki başkanlık görevini yerine getiremeyeceğini öğrendik. Açıklama yapılmasının nedeni son bir kaç aydır fotoğraflara yansıyan zayıflaması.

Apple önce Machintosh bilgisayarları ile bilişimde bir devrim yarattı. Sonra da bunu iPod ve iPhone izledi. Cihazların temel özelliklerinin başında kullanımlarının kolay, tasarımlarının çekici olması geliyor.

iPod cihazları dijital müzik dinleme olgusuna yepyeni bir açılım getirmekle kalmadı, son dönemde üretilen iPhone versiyonu ile müzik dinleme imkanı ile cep telefonu imkanı tek bir cihazda birleştirilmiş oldu. Apple’ın diğer ürünlerinde olduğu gibi bu kategoride de sunduğu ürün; türünün tek örneği değil. Ancak daha önce olduğu gibi iPhone’da da dünya standardını Apple belirleyecek gibi.

iPhone cihazlarının sunduğu bir başka özellikle de oldukça geniş ve dokunmatik bir ekran imkanı. Bu imkan aynı zamanda yepyeni bir endüstrinin de doğmasında kendi üstüne düşen görevi yerine getiriyor.

Bilindiği üzere iPod cihazlarıyla birlikte Apple’ın verdiği bir hizmet de internet üzerinden ücret ödeyerek müzik indirme imkanı idi. iTunes yazılımı sayesinde şarkı başına bir dolar ödeyerek dilediğiniz müziği cihazınıza indirebilmektesiniz.

Şimdi buna yeni bir imkan daha eklenmekte. Çoğunlukla bir dolara satılan ve iPhone’larda çalışmak üzere geliştirilmiş olan yazılımlar. Bu yazılımları dileyen herkes geliştirebiliyor. Herhangi bir pazarlama maliyeti yok. Sadece geliştirdiğiniz yazılımı Apple’ın web sitesine yükleyin ve iPhone fanatiklerinin sizin yazılımınızı beğenip satın almasını bekleyin. Eğer yazılımınız yeterince popüler olursa siz de zengin oldunuz demektir.

Internet teknolojilerinin getirmiş olduğu bu imkanlar iPhone gibi yeni ürünler ortaya çıktıkça daha geniş bir kitlenin bundan istifade etmesini olanaklı kılıyor. Eskiden geliştirilmiş olan bir yazılımın kitlelere ulaştırılması oldukça zahmetli bir işti. Internetle birlikte bu süreç giderek basitleşmeye ve ucuzlamaya başladı. Diskette ya da CD’de satılan yazılımlar internetten indirilebilir hale geldi. Bu sayede gereksinim duyulan bir yazılımı satın almak için bir mağazaya gitme zorunluluğu ortadan kalktı. iPhone ile birlikte bu sürece yeni bir açılım geliyor.

Dünyada binlerce, milyonlarca iPhone fanatiği var. Ve bu fanatikler kendilerine zevkli ya da faydalı gelecek bir yazılımı basitçe internet üzerinden bir dolara satın alıp kendi cihazlarına indirmek için oradalar.

Bu yazılımların çok karmaşık işleri yapması gerekmiyor. Bulunduğumuz ülke ya da şehire özgü uygulamalar olabileceği gibi (örneğin bulunduğunuz yere en yakın pizzacılar nelerdir) tüm dünyaya hitap edecek basit oyun programları da bu kategoride dikkate alınabilecek yazılımlar.

Eğer bir yazılımcıysanız ya da bu konuda kendinizi geliştirme sürecindeyseniz aslında sahip olmanız gereken tek şey kendinize çekici gelen bir yazılım konusu bulmaktır. Bunu yapmak için de basit düşünmeli ve basit başlamalısınız. Pek çok kişi kendi yakın çevresine bakarak tespit ettiği bir eksikliği ya da popülerliği bir yazılım haline getirmeyi tercih ediyor.

Örneğin eski ABD başkanı “W”nun başına ayakkabı fırlatma olayının üzerinden yirmi dört saat geçmeden olayın basit bir oyun haline getirilmiş versiyonu internette web sitelerinde yayınlanmaya başladı. Ancak bizim başbakanımızın Davos’ta yaptığı çıkışın ardından hiç kimsenin aklına bu temayı işleyen bir şey geliştirmek gelmedi.

Bu biraz da soluk alıp verdiğimiz hayatın kalitesiyle ilgili bir şey. Ülkemizdeki kültür bizi sürekli sadece bir sonraki adımına konsantre olmuş kör insanlar haline getiriyor. Zihnimizi dolduracak bir temiz havadan o kadar yoksun yaşıyoruz ki zamanımızı çoğunlukla kirlilikleri dinlemekle, izlemekle ya da onlar hakkında konuşmakla geçiriyoruz. Sürekli eleştiriyoruz ama yaratıcı hiçbir şey yapmıyoruz.

Internet gibi imkanlar arkasına saklandığımız yapay sebepleri teker teker ortadan kaldırıyor. Geriye tek bir şey kalıyor. Yapabilecek kadar yaratıcı bir zekaya, motivasyona, çalışma azmine sahip olmak. Bunlar da ne yazık ki suçu kendimizin dışındaki kaynaklara atarak kurtulabileceğimiz özellikler değil. Hayatımız bu kadar kalitesizse aslında bunun temel müsebbibi kendimiziz.

Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 13 02 2009

Hiç yorum yok: