Cuma, Ocak 25, 2008

“AÇ KALIN; BUDALA KALIN!”


Gün oluyor, devran dönüyor. Şimdi Microsoft bir dev olmuş. Jobs ise bir yoruma göre çevresindeki insanların kendisini ne kadar sevdiğini, saydığını anlamanın bir yöntemi olarak onların ticari anlamda canını acıtmayı bir değerlendirme kriteri haline getirmiş.


Youtube.com sitesindeki popüler videolardan birine göre Apple’ın kurucusu Steve Jobs Stanford Universitesi’nin 2005 yılındaki diploma töreninde yeni mezunlara yaptığı konuşmasını bu tümce ile bitiriyor.

Steve Jobs hakkında ne biliyoruz? Tıpkı Bill Gates gibi üniversiteden ayrılma, bir arkadaşı ile evinin garajında yaptıkları Apple Macintosh bilgisayarı ile efsane haline gelmiş, son dönemde ise ipod ve iphone ile müzik ve cep telefonu dünyasını yerinden sarsan bir deha. Anti-Microsoft, Anti-Windowscuların en büyük kahramanlarından birisi.

Peki Steve Jobs hakkında ne bilmeyiz? Mesela (videoda da bahsettiği üzere) üniversiteden aslında onu evlatlık edinmiş ortadirek ailesine maddi olarak yük olmamak için ayrılmış olduğunu. Mesela Apple Macintosh’la dünyaya sundukları fare cihazı gibi, tıkla-taşı-çalıştır gibi yenilikleri aslında kendilerinin keşfetmemiş olduklarını – bu teknolojilerin daha ziyade Xerox firmasının o zamanlar efsanevi araştırma laboratuarı olan PARC’da (Palo Alto Research Center – Palo Alto Araştırma Merkezi) icat edilmiş olduğunu ve Jobs’un merkezi bir ziyareti sırasında bunları görüp Apple’a uyarladığını. Ya da birkaç yıl önce pankreas kanseri olduğunu.

Teknoloji dünyası Steve Jobs denildiğinde ya onu çok seviyor ya da ondan nefret ediyor. Belli ki her iki cephede saf tutanların da geçerli nedenleri var. Örneğin Jobs, kendi kurduğu Apple şirketinden kovulmuş bir vizyoner. Bunu fırsata dönüştürüp, kurmuş olduğu yeni şirketinin (NeXT) yıllar sonra Apple tarafından satın alınması üzerine Apple’a geri dönmüş bir kişi. Tıpkı Apple gibi, ipod da kendi alanındaki ilk ürün olmadığı halde fenomen olmuş bir ürün. Jobs’un bu alandaki dehasını yabana atmamak gerek. Amerika’yı yeniden keşfetmeden Amerika’nın sahibi olabilmek iki misli zor bir iş.

Yıllar önce bilgisayar dünyasına yön veren insanları, firmaları anlatan bir belgeselde ilginç bir sahne vardı. Jobs, Apple’ın sahibi olarak, yeni tanıttıkları bir Macintosh modelinin Amerika tanıtım turu çerçevesinde eyalet eyalet dolaşıyor ve her eyalette özel şovlar yapıyor. Şovlarda bir yandan yeni cihaz tanıtılırken, diğer yanda da Jobs’un başkanlığında küçük bir panel düzenleniyor. Panelde o eyalette faaliyet gösteren, gelecek vaad eden ve Apple teknolojilerine yatırım yapma kararı almış küçük yazılım firmalarının temsilcileri sahne alıyor ve bu kişiler Apple için ne tür yazılımlar geliştirmekte olduklarını anlatıyorlar.

Bir yanda dev Apple firmasının patronu Jobs. Diğer yanda isimsiz küçük firma sahipleri ya da yöneticileri. Anlaşılan Jobs bu turne çerçevesinde Seattle’a da gitmiş. Ve sahnede uzun saçlı, tipik gözlüklü, tişörtlü haliyle Bill Gates, Microsoft isimli küçük firmalarının Apple için yazılımlar geliştirmekte olduğundan bahsediyor.

Gün oluyor, devran dönüyor. Şimdi Microsoft bir dev olmuş. Jobs ise bir yoruma göre çevresindeki insanların kendisini ne kadar sevdiğini, saydığını anlamanın bir yöntemi olarak onların ticari anlamda canını acıtmayı bir değerlendirme kriteri haline getirmiş.

Jobs’u yeni bombası olan cep telefon ile ipod cihazlarının işlevlerinin toplamı niteliğinden iphone alanında yeni bir çağ açmış durumda. Bu cihaz şu an ABD’de sadece AT&T operatörü ile çalışabiliyor. Yine de geçtiğimiz günlerde AT&T başkanının 3G destekli iphone telefonlarını test ettiklerini açıklaması şaşkınlık yarattı. Yılbaşı öncesi yapılan bu açıklama adeta tüketicilere “Bu yıl iphone almayın” mesajı verir nitelikte. Kulağı uzun bazı uzmanlara göre bu açıklamanın gerisinde Apple’ın Google ile flörtü yatmakta; ABD’de yeni açılacak GSM ihalesi ile ilgili olarak. AT&T olası rakibini nazikçe uyarıyor belki de.

Her ne kadar Microsoft ve Gates, Apple’in hisselerine sahip olsa da Microsoft’u yıkmaya çalışma düşü anlaşılan Jobs’un aklından hiç çıkmamış! Acaba Jobs şunu mu demek istiyor: “Aç kalın, budala kalın; ama Bill’i devirme savaşımda ordumun bir neferim olun!”

Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 14 12 2007

Hiç yorum yok: