Cuma, Ocak 25, 2008

NETSCAPE KAZANDI; AMA ÖLDÜ !


Webde sörf yapmayı sağlayan fenomen yazılım Netscape 1 Şubat 2008’den itibaren tarih oluyor. Onu tarihe doğru itenlere karşı açtığı davaları kazanmış olduğu halde.

İnternet ile web kavramlarının ayrı olduğunu ya da sörf yapmak için “tarayıcı” denilen bir programa gereksinim duyduğumuzu teknoloji ile yakından ilgilenenler bilir de her internet kullanıcı bilmez.

Bir PC ya da laptop aldığımızda içinden Windows işletim sisteminin çıkmasının, sadece o da değil, onunla birlikte müzik ve video parçalarını çalmaya yarayan Media Player (medya oynatıcısı) ile webde sörf yapmaya yarayan tarayıcı programı Internet Explorer gibi yazılımların da Windows ile birlikte bilgisayarın içinden çıkmasının, teknoloji dünyasının geçen on beş yılında yarattığı problemleri de pek kimse bilmez. ABD ve AB’de Microsoft’a karşı açılmış olan anti-tekel davaları. Ve bunların sonuçları...

Tarayıcı kavramını dünyaya ilk tanıtanlar Marc Andreessen ile Eric Bina adlı iki genç idi. Oturup bir program yazdılar; adı Mosaic idi. Yıl 1993. Bu program sayesinde tüm dünya Tim Berners Lee’nin keşfi olan web okyanusunda seyahat edecek gemilere sahip oldu. Bir yandan okyanus büyüdü diğer yanda ise onun üstünde seyahat eden gemiler...

1994’te Mosaic’in adı Netscape olarak değişti ve firma dot-com çılgınlığının ilk büyük başarı hikayelerinden birisi oldu. Marc ve Eric de şirket borsaya açıldığı gün dolar milyarderi oldu.

O sırada Microsoft ne yapıyordu diye merak edenler olabilir. 1995 yılı sonuna dek Microsoft’un Internet’e girmesi yasaktı. Bu yasağı görünürde Bill Gates’ten başkası koymadı ama yine de bilinmez. 1995 Kasım ayında Bill Gates’i Las Vegas’ta şahsen dinleme imkanım oldu. Gates orada bir yıl kaybetmenin ne kadar büyük bir fatura çıkaracağını bilen birisi olarak internetin peşine düşmeye karar verdiklerini açıklıyordu.

Sonraki yıllarda Gates’in Microsoft’u web tarayıcısı piyasasının yüzde 80’ine sahip olan Netscape’e karşı savaş açtı. Internet Explorer yazılımını Windows’a entegre etti. Bu yazılımı Windows ile birlikte PC’lerin ve laptopların içinde bedava olarak bireysel kullanıcılara sundu.

2000li yıllara gelindiğinde Microsoft bunun sonuçlarını almaya başladı ve piyasada Explorer en büyük pazar payına sahip yazılım haline geldi. Rakipleri (Spyglass, Netscape) Microsoft’a karşı anti-tekel davası açtılar ancak yıllar sonra kazandılar.

Ne yazık ki bu davaları kazananlar bir bir ortadan kalkıyor. Önce Spyglass gitti. Son yıllarını America Online (AOL)’ın sıcak kucağında ecelinin gelmesini bekleyerek geçiren Netscape ise AOL’un geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama ile tarihe karışmak üzere. Buna göre AOL, 1 Şubat 2008’den itibaren Netscape’e desteğini kesme ve yeni versiyonları çıkarmama kararı aldığını açıkladı.

Bunun Türkçe meali şu: Netscape kullanıcıları (hala kaldıysa) bir problemle karşılaştıklarında çözüm için bir yere başvuramayacaklar. Ya da rakiplerinde yeni bir özellik çıktığında onun muadili imkanlar artık Netscape’de çıkmayacak, çünkü arkada bu konuda çalışan bir yazılımcı ekibi olmayacak.

Bir otomobil markasının bir ülkeden bütünüyle çekilmesi gibi bir şey.

Netscape, Microsoft’a karşı açmış olduğu davayı kazandı ama bu ölmesini engelleyemedi. Böylece Microsoft da internete bir yıl geç girmesinin acısını o bir yıl içinde öne çıkan rakiplerinden ya da o vesile ile ortaya çıkan yepyeni oyunculardan tek tek almış oldu. Doğal olarak tüm bu süreç resmi ve ticari anlamda yasal. Yani hiçkimse Microsoft’u ne internete bir yıl küs kaldığı için ne de sonrasında rakipleriyle bu şekilde rekabete girdiği için eleştiremez. Yeter ki tüm bu süreç boyunca firmanın başvurduğu yolların tamamı yasal olsun. Görünen o ki vicdanlarda başka türlü sesler dolaşsa da resmi makamlar Atlantik’in iki yakasında, hem ABD’de hem de AB’de Microsoft’un yasa dışı bir şey yapmamış olduğunu ya da da yapmışsa da bunun bedelini ödemiş olduğunu resmileştirmiş durumda.

Netscape öldü ölmesine ama onun sayesinde dünyadaki dolar milyoneri sayısı da bir kaç düzine artmadı değil.

Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 11 01 2008

Hiç yorum yok: