Cuma, Kasım 05, 2010

DİKKAT ! Y KUŞAĞI GELİYOR...

Gelecek yirmi yıl içinde tüm dünyayı yönetecek olan bu kuşak mensupları, sahip oldukları özellikleriyle daha iyi sonuçlar elde edebilecekler mi? Yoksa sonuçlar daha kötü mü olacak?


Hanzade Doğan Boyner geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen İnteraktif Pazarlama Zirvesi’nde yeni kuşağı “Dot Com Nesli” olarak adlandırdı. X Kuşağı adı verilen bir önceki nesilden farklı olarak ondan sonra gelen bu yeni nesil maşallah istemediğin kadar isme sahip.

Benim karşıma çıkan bazı isimleri paylaşayım. Sizin de karşılaştığınız ve bunlara ekleyeceğiniz isimler varsa lütfen benimle paylaşın:

Y Kuşağı
Dijital Yerliler
Simular
Milenyum Kuşağı
Net Nesli
Gelecek Nesil
Echo Boomer (II. Dünya Savaşı sonrası doğan baby-boomer kuşağının çocukları)
Dot Com Nesli

Teknik ya da matematiksel görülen Y Kuşağı ifadesi bir öncekine X Kuşağı denmesinden kaynaklanıyor olsa gerek. Benzer şekilde Y Kuşağı’ndan sonra gelecek olan nesile verilecek isim de bu çerçevede hazır : Z Kuşağı. Tabii Z harfinin alfabenin son harfi olması, Z Kuşağı’nın bir tür “son kuşak” olacağı imajı yaratmıyor değil.

Bu kuşağa dijital yerli denmesinin nedeni temelde bu neslin çocuklarının dijital dünyanın içine doğmuş olmalarından geliyor. Onlar bilgisayarın, cep telefonunun, internetin olmadığı bir dünyayı bilmiyorlar. O nedenle de dijital dünyanın ilk doğal evlatları. Tabii bunun etkisi sadece sözde kalmıyor. Bu kuşakta doğanlar dijital dünyanın bu nimetlerinden de azami ölçüde istifade ediyor ve bununla da kalmayarak onlarsız yaşayamıyorlar. Öyle ki geçtiğimiz yıllarda İngiltere’de cep telefonsuz kalma korkusu diye nitelendirilebilecek bir “dijital fobi” bile tespit edildi.

Simu kelimesi simulasyondan geliyor. Fransız düşünür Jean Baudrillard’a atfedilen simülasyon ve simülakr dünyası, aslında belki de bugün içinde yaşadığımız dijital dünya. Gerçek olmayan, gerçeğin bir tür simülasyonu yani. O dünyada yaşayanlar da doğal olarak “simu” oluyor.

Bu kuşağa ne ismi verilirse verilsin, doğal olarak, önceki kuşaklardan farklı özelliklere sahipler ve bu özelliklerin temelinde dijitalleşmiş bir dünyanın varlığı var. Örneğin Y kuşağı mensupları aynı anda birden çok şey yapmakla ünlüler. Bu özellikleri, onların bir nesil büyüğü olan X Kuşağı ya da daha eski nesiller için “konsantrasyon bozukluğu” olarak nitelendirilebilecek bir özellik. Neden ? Çünkü eski nesiller aynı anda sadece tek bir şey yapmaya odaklanmışlardır. Onların paradigması bunu öğretmiş, bunu uygulatmaktadır.

Ya da uzman bir eğitimci arkadaşımın tespit ettiği üzere Y Kuşağı mensupları birbirleri ile göz teması kurmaktan kaçınırlar. Daha eski kuşaklar için bu büyük bir kayıp ya da özgüven eksikliği olarak yorumlanır. Oysa sanırım hiçbir Y Kuşağı mensubu, birisinin kendisiyle göz teması kurmaktan kaçınmasını bu şekilde algılamamakta, aksine bunu doğal karşılamaktadır.

Belki de temelde sorulması gereken soru şu : Gelecek yirmi yıl içinde tüm dünyayı yönetecek olan bu kuşak mensupları, bu özellikleriyle daha iyi sonuçlar elde edebilecekler mi? Yoksa sonuçlar daha kötü mü olacak?

Onları eleştirdiğimize göre beklentilerimiz pek de olumlu değil. Ancak dünyanın son 30 yılına baktığımızda bizim de pek matah sonuçlar üretmiş olmadığımız ortada...


Cumhuriyet Bilim Teknoloji (1231) - Ooof Off Line Köşesi - 22 10 2010

Hiç yorum yok: