... Ki zihinlerdeki internet olgusu “internet iyidir” ya da “internet kötüdür” olmaktan çıksın “interneti kötü emellerine alet etmişler” ya da “interneti hayırlı bir iş için kullanmışlar” zeminine otursun!
Internet, popüler medyaya çoğunlukla magazinel bir konu olduğu zaman yansıyor. Hal böyle olunca da internetle ilgili zihinlerde oluşan imaj Televole Kültürü imajının yanına yerleştirilmiş oluyor.
Internet, çocukları asosyal yapan bir kaynak. Internet, evli barklı insanların chat odalarında yoldan çıkmasına neden olan berbat bir şey!
Google, Yahoo gibi arama sitelerine girdiğinizde artık sadece kelime ile arama yapmayla sınırlı değilsiniz. Örneğin video klipleri de arayabilirsiniz. Aradığınıza bağlı olarak dünyanın bir ucundan evde çekilmiş komik kliplere ulaşabileceğiniz gibi, işi ciddiye alanlar için ciddi konularda da önemli belgesel niteliğinde kliplere erişmek mümkün.
Bunlardan iki tanesinden bahsederek, internetin gerçekten de ciddi işler için kullanılabileceği, faydalı olabileceği konusunda somut deliller sunmak istiyorum.
Ki zihinlerdeki internet olgusu “internet iyidir” ya da “internet kötüdür” olmaktan çıksın “interneti kötü emellerine alet etmişler” ya da “interneti hayırlı bir iş için kullanmışlar” zeminine otursun!
Bunlardan bir tanesi, şu sıralar beşinci yılını idrak ettiğimiz global terörizmin zirvesi sayılabilecek ABD’de gerçekleştirilen 11 Eylül 2001 terör saldırıları ile ilgili izlediğim bir film.
Film temelde, o gün yaşanan terör olaylarının perde arkasında, dünya kamuoyuna yansıtılanların ötesinde şeyler olabileceğini işaret ediyor. İşte belgeleriyle ispatlanmış konuyla ilgili bazı veriler:
· 1962’de ABD’li genel kurmay başkanı, savunma bakanına hazırladığı bir raporda, Küba’da Castro’yu devirmek için, Küba açıklarında seyreden ve güya içinde yolcular olan sivil bir ABD uçağını düşürmeyi ve suçu Küba’ya atmayı önermiş – emekli edilmiş.
· 2000 yılında Pentagon, iki kere Pentagon’a havadan bir saldırı olsa ne olur simülasyonu yapmış. Bu simülasyona katılan o zamanki bir askeri pilot, 11 Eylül günü Pentagon’a çarptığı söylenen uçağın da sivil pilotuymuş.
· 6-10 Eylül 2001 günleri arasında borsada Boeing, United Havayolları, American Havayolları hisselerine, dönem ortalamasının 5-11 kat daha fazla “sat” talebi gelmiş
· Temmuz 2001’de İkiz Kuleler 99 yıllığına kiralanmış ve 3,5 milyar dolara terör olaylarına karşı sigortalanmış
· Serbest düşme ile ilgili fizik kanunu formülüne göre 10-11 saniyede yıkılması gereken kuleler 8-9 saniyede yıkılmış – bu da yıkılmayı hızlandırıcı etkiler (ara katlarda patlayan bombalar) olduğunun bir göstergesiymiş.
· Binlerce derece ısıdan dolayı binaların eriyerek yıkılmasına neden olan New York olayında, kağıttan yapılmış bir terörist pasaportu, o binlerce ısıya dayanarak, yanmadan kurtulmuş.
Bu tür bilgiler tüm film boyunca devam ediyor.
Bir diğer belgesel niteliğindeki film ise 1950li yıllarda ABD Kongresi tarafından kurulmuş olan bir araştırma komisyonu başkanı olan Norman Dodd ile 80li yıllarda yapılmış görüşmeyi içeriyor. Bu komisyonunun amacı ABD’deki eğitim vakıflarının faaliyetlerini incelemek ve gerçekten de vergiden muaf olan gelirlerini, kuruluş amaçlarına uygun olarak harcayıp harcamadıklarını anlamak.
Araştırma sonucunda ilginç sonuçlar çıkıyor : Örneğin en ünlü vakıflardan birisinin başkanı, aleni olarak, vakfın kurulma amacının, “ABD’deki insanların yaşam modelini Sovyetler Birliği’nde yaşam modeline yaklaştırmak” olduğunu söylüyor. Genç bir başka vakıf başkanı ise boşta bulunup vakfın tüm toplantı notları arşivini araştırmak üzere komisyona açıyor ve bunun sonucunda da örneğin 1908 yılında vakfın tüm bir yılını “Tüm toplum hayatını değiştirmek istesen, bunu yapmanın en etkin yolu savaş mıdır yoksa başka bir şey mi?” sorusuna cevap aradığı (ve cevabın “savaş” olduğu), 1909 yılında ise toplantılarda şu soruya cevap arandığı “ABD’yi bir savaşa nasıl müdahil edebiliriz?” ve “Dışişleri Bakanlığı’nı kontrol altına alarak” cevabı üzerinde mutabık kalındığı ortaya çıkıyor.
Internet olmasaydı bu belgeler gün ışığına çıkarılabilir miydi? Yaygın olarak bireylerin erişimine sunulabilir miydi?
Bir yanda bu sorular varken diğer yanda da şu soru öteki herşeyi gölgeliyor: Eee internet bunları gün ışığına çıkarıyor da ne oluyor?
Belki de popüler medya haklı!
http://video.google.com/videoplay?docid=-5946593973848835726&q=911+cover+up&hl=en
http://video.google.com/videoplay?docid=-7373201783240489827&q=illuminati+%2Bgriffin&hl=en
http://www.supremelaw.org/authors/dodd/interview.htm
Internet, çocukları asosyal yapan bir kaynak. Internet, evli barklı insanların chat odalarında yoldan çıkmasına neden olan berbat bir şey!
Google, Yahoo gibi arama sitelerine girdiğinizde artık sadece kelime ile arama yapmayla sınırlı değilsiniz. Örneğin video klipleri de arayabilirsiniz. Aradığınıza bağlı olarak dünyanın bir ucundan evde çekilmiş komik kliplere ulaşabileceğiniz gibi, işi ciddiye alanlar için ciddi konularda da önemli belgesel niteliğinde kliplere erişmek mümkün.
Bunlardan iki tanesinden bahsederek, internetin gerçekten de ciddi işler için kullanılabileceği, faydalı olabileceği konusunda somut deliller sunmak istiyorum.
Ki zihinlerdeki internet olgusu “internet iyidir” ya da “internet kötüdür” olmaktan çıksın “interneti kötü emellerine alet etmişler” ya da “interneti hayırlı bir iş için kullanmışlar” zeminine otursun!
Bunlardan bir tanesi, şu sıralar beşinci yılını idrak ettiğimiz global terörizmin zirvesi sayılabilecek ABD’de gerçekleştirilen 11 Eylül 2001 terör saldırıları ile ilgili izlediğim bir film.
Film temelde, o gün yaşanan terör olaylarının perde arkasında, dünya kamuoyuna yansıtılanların ötesinde şeyler olabileceğini işaret ediyor. İşte belgeleriyle ispatlanmış konuyla ilgili bazı veriler:
· 1962’de ABD’li genel kurmay başkanı, savunma bakanına hazırladığı bir raporda, Küba’da Castro’yu devirmek için, Küba açıklarında seyreden ve güya içinde yolcular olan sivil bir ABD uçağını düşürmeyi ve suçu Küba’ya atmayı önermiş – emekli edilmiş.
· 2000 yılında Pentagon, iki kere Pentagon’a havadan bir saldırı olsa ne olur simülasyonu yapmış. Bu simülasyona katılan o zamanki bir askeri pilot, 11 Eylül günü Pentagon’a çarptığı söylenen uçağın da sivil pilotuymuş.
· 6-10 Eylül 2001 günleri arasında borsada Boeing, United Havayolları, American Havayolları hisselerine, dönem ortalamasının 5-11 kat daha fazla “sat” talebi gelmiş
· Temmuz 2001’de İkiz Kuleler 99 yıllığına kiralanmış ve 3,5 milyar dolara terör olaylarına karşı sigortalanmış
· Serbest düşme ile ilgili fizik kanunu formülüne göre 10-11 saniyede yıkılması gereken kuleler 8-9 saniyede yıkılmış – bu da yıkılmayı hızlandırıcı etkiler (ara katlarda patlayan bombalar) olduğunun bir göstergesiymiş.
· Binlerce derece ısıdan dolayı binaların eriyerek yıkılmasına neden olan New York olayında, kağıttan yapılmış bir terörist pasaportu, o binlerce ısıya dayanarak, yanmadan kurtulmuş.
Bu tür bilgiler tüm film boyunca devam ediyor.
Bir diğer belgesel niteliğindeki film ise 1950li yıllarda ABD Kongresi tarafından kurulmuş olan bir araştırma komisyonu başkanı olan Norman Dodd ile 80li yıllarda yapılmış görüşmeyi içeriyor. Bu komisyonunun amacı ABD’deki eğitim vakıflarının faaliyetlerini incelemek ve gerçekten de vergiden muaf olan gelirlerini, kuruluş amaçlarına uygun olarak harcayıp harcamadıklarını anlamak.
Araştırma sonucunda ilginç sonuçlar çıkıyor : Örneğin en ünlü vakıflardan birisinin başkanı, aleni olarak, vakfın kurulma amacının, “ABD’deki insanların yaşam modelini Sovyetler Birliği’nde yaşam modeline yaklaştırmak” olduğunu söylüyor. Genç bir başka vakıf başkanı ise boşta bulunup vakfın tüm toplantı notları arşivini araştırmak üzere komisyona açıyor ve bunun sonucunda da örneğin 1908 yılında vakfın tüm bir yılını “Tüm toplum hayatını değiştirmek istesen, bunu yapmanın en etkin yolu savaş mıdır yoksa başka bir şey mi?” sorusuna cevap aradığı (ve cevabın “savaş” olduğu), 1909 yılında ise toplantılarda şu soruya cevap arandığı “ABD’yi bir savaşa nasıl müdahil edebiliriz?” ve “Dışişleri Bakanlığı’nı kontrol altına alarak” cevabı üzerinde mutabık kalındığı ortaya çıkıyor.
Internet olmasaydı bu belgeler gün ışığına çıkarılabilir miydi? Yaygın olarak bireylerin erişimine sunulabilir miydi?
Bir yanda bu sorular varken diğer yanda da şu soru öteki herşeyi gölgeliyor: Eee internet bunları gün ışığına çıkarıyor da ne oluyor?
Belki de popüler medya haklı!
http://video.google.com/videoplay?docid=-5946593973848835726&q=911+cover+up&hl=en
http://video.google.com/videoplay?docid=-7373201783240489827&q=illuminati+%2Bgriffin&hl=en
http://www.supremelaw.org/authors/dodd/interview.htm
Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 22 09 2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder