Web 2.0 aslında teknik bir versiyonlamadan öte, web dünyasında son yıllarda yaşanmakta olan dönüşümü işaret etmek üzere kullanılmaya başlayan bir tabir.
Teknik tabirle, bu webin ikinci versiyonu anlamına geliyor. 90lı yıllara kadar, yazılım firmaları ürünlerinin isimlerine birer de rakam ekleyerek, o ürünün yeni versiyonunu işaret ediyorlardı. Örneğin Windows ver 3.1 gibi.
Ancak Microsoft firması, 1995 yılından itibaren bu isim standardında bir değişikliğe gitti ve daha otomobil firmalarının kullandığı modeli denedi. Yeni versiyona çıktığı yılın ismini vermek! Böylece Windows 95, Windows 98 ve Windows 2000 gibi versiyonlarımız oldu. Daha sonra adı konulan versiyon, adının işaret ettiği yılda çıkarılamaz hale gelince, bundan da yavaş yavaş vazgeçildi.
Şimdi internet dünyasında klasik modele bir dönüş var. Internet/2’den sonra, şimdi bir de Web 2.0 çıktı. World Wide Web’in yeni versiyonu. Web 2.0 aslında teknik bir versiyonlamadan öte, web dünyasında son yıllarda yaşanmakta olan dönüşümü işaret etmek üzere kullanılmaya başlayan bir tabir. Kökeni 2004 yılına gidiyor. O sırada yapılacak bir konferans serisi için gerçekleştirilen beyin fırtınası toplantılarında ortaya atılan ve daha sonra da benimsenerek konferans serisinin adının ötesine geçen bir deyim.
Bu deyim neyi işaret ediyor?
Temel olarak, web üzerinde bireyin daha etkileşimli bir altyapı üzerinde zamanı geçirmesi için web sitelerinin tasarım modellerinde son yıllarda gözlenen dönüşüm web 2.0’ın da özünü oluşturmakta.
Bugün artık içinde zaman harcadığımız pek çok web sitesi, sadece oradaki bilgiyi talep eden bireylere ulaştırmak amacıyla oluşturulmuş web siteleri olmaktan çıktı. Daha ziyade bu web sitelerinde bir topluluk ortamı oluşmakta. Ancak bu topluluk ortamı, daha önceki örneklerinden farklı olarak, o web sitesine kendisinden çok şeyler katmaya başladı.
Eskiden, ya da web 1.0 döneminde, bireylerin katılımı ancak mesajlarla ya da dosya paylaşımı ile gerçekleşmekteydi. Web 2.0 modelinde ise web siteleri artık adeta bireylere kendi web sitelerini kurma düzeyinde etkileşim kurmalarını sağlıyor (ör. Bakınız son dönemde popülaritesi hızla artmakta olan www.myspace.com www.youtube.com)
Buna ek olarak bazı web siteleri tüm içeriğini bireylerin katkılarıyla oluşturma modelini de gerçekleştirmekte. Bu da web 2.0’ın bir başka web site yapı alternatifi. Örneğin www.wikipedia.com ya da www.eksisozluk.com buna güzel örnekler.
Web 2.0 teknik bir standard olmaktan ziyade, web sitelerinin içeriğinin sunduğu etkileşim düzeyine göre ortaya çıkan semantik bir olgu. Webe ilk girilen dönemlerde, web siteleri çerik açısından üç kategoride ele alınıyor ve web sitesi kuracak olanlara bu aşamaları kademe kademe, sindire sindire geçmeleri öneriliyordu. Neydi bu aşamalar?
Birinci aşama bilgi verme (information) düzeyi idi. Yani web sitesinde sadece tek yönlü, pasif, olarak bireye bilgi sunuluyordu. O kadar. İkinci aşama etkileşim kurma (interaction) düzeyi idi. Bu aşamada web siteleri pasif olarak bilgi vermekle kalmıyor, bireylerle etkileşim de kuruyorlardı. Bu etkileşim, bireye ücretsiz olarak bir şey sunmak (örneğin bedava bir rapor, film fragmanı vb) ve/veya ondan bazı bilgiler edinmek (eposta adresini alıp haber bültenine üye yapmak gibi) gibi basit düzeyde idi. Üçüncü aşama ise işlem (transation) düzeyi idi. Bu aşamadaki web siteleri ticari anlamda erişimcilerle ticari bir işlemi gerçekleştiriyordu (örneğin sipariş almak).
Web 2.0 tüm bu aşamaların üstünde ve her üçünü de içeren ancak boyut olarak çok daha ileriye gitmiş bir versiyon. Yukarıdaki üçlü modelde temel hedef ticari işleme yönelikken burada temel nokta etkileşime kaymış durumda. İşin ticari yanı ise yan yollardan elde ediliyor. Örneğin bu tür bir web sitesinin alacağı reklamlarla.
Sanal dünyayla internet ile tanışan pek çok kişi internet zamanından önceki sanal dünyada da buna benzer modeller olduğunu bilmiyor tabii. Compuserve, AOL gibi ticari sanal ortamlarla, belli bir bölgenin müdavimleri için oluşturulmuş olan BBS’ler (bülten tahtası sistemleri) bugün web 2.0 olarak anılan olgunun ilksel modellerini oluşturuyordu.
Aradaki fark ise aynı olgunun, web teknolojileriyle ve global köy haline gelmiş dünya sathında yapılıyor olması.
Ancak Microsoft firması, 1995 yılından itibaren bu isim standardında bir değişikliğe gitti ve daha otomobil firmalarının kullandığı modeli denedi. Yeni versiyona çıktığı yılın ismini vermek! Böylece Windows 95, Windows 98 ve Windows 2000 gibi versiyonlarımız oldu. Daha sonra adı konulan versiyon, adının işaret ettiği yılda çıkarılamaz hale gelince, bundan da yavaş yavaş vazgeçildi.
Şimdi internet dünyasında klasik modele bir dönüş var. Internet/2’den sonra, şimdi bir de Web 2.0 çıktı. World Wide Web’in yeni versiyonu. Web 2.0 aslında teknik bir versiyonlamadan öte, web dünyasında son yıllarda yaşanmakta olan dönüşümü işaret etmek üzere kullanılmaya başlayan bir tabir. Kökeni 2004 yılına gidiyor. O sırada yapılacak bir konferans serisi için gerçekleştirilen beyin fırtınası toplantılarında ortaya atılan ve daha sonra da benimsenerek konferans serisinin adının ötesine geçen bir deyim.
Bu deyim neyi işaret ediyor?
Temel olarak, web üzerinde bireyin daha etkileşimli bir altyapı üzerinde zamanı geçirmesi için web sitelerinin tasarım modellerinde son yıllarda gözlenen dönüşüm web 2.0’ın da özünü oluşturmakta.
Bugün artık içinde zaman harcadığımız pek çok web sitesi, sadece oradaki bilgiyi talep eden bireylere ulaştırmak amacıyla oluşturulmuş web siteleri olmaktan çıktı. Daha ziyade bu web sitelerinde bir topluluk ortamı oluşmakta. Ancak bu topluluk ortamı, daha önceki örneklerinden farklı olarak, o web sitesine kendisinden çok şeyler katmaya başladı.
Eskiden, ya da web 1.0 döneminde, bireylerin katılımı ancak mesajlarla ya da dosya paylaşımı ile gerçekleşmekteydi. Web 2.0 modelinde ise web siteleri artık adeta bireylere kendi web sitelerini kurma düzeyinde etkileşim kurmalarını sağlıyor (ör. Bakınız son dönemde popülaritesi hızla artmakta olan www.myspace.com www.youtube.com)
Buna ek olarak bazı web siteleri tüm içeriğini bireylerin katkılarıyla oluşturma modelini de gerçekleştirmekte. Bu da web 2.0’ın bir başka web site yapı alternatifi. Örneğin www.wikipedia.com ya da www.eksisozluk.com buna güzel örnekler.
Web 2.0 teknik bir standard olmaktan ziyade, web sitelerinin içeriğinin sunduğu etkileşim düzeyine göre ortaya çıkan semantik bir olgu. Webe ilk girilen dönemlerde, web siteleri çerik açısından üç kategoride ele alınıyor ve web sitesi kuracak olanlara bu aşamaları kademe kademe, sindire sindire geçmeleri öneriliyordu. Neydi bu aşamalar?
Birinci aşama bilgi verme (information) düzeyi idi. Yani web sitesinde sadece tek yönlü, pasif, olarak bireye bilgi sunuluyordu. O kadar. İkinci aşama etkileşim kurma (interaction) düzeyi idi. Bu aşamada web siteleri pasif olarak bilgi vermekle kalmıyor, bireylerle etkileşim de kuruyorlardı. Bu etkileşim, bireye ücretsiz olarak bir şey sunmak (örneğin bedava bir rapor, film fragmanı vb) ve/veya ondan bazı bilgiler edinmek (eposta adresini alıp haber bültenine üye yapmak gibi) gibi basit düzeyde idi. Üçüncü aşama ise işlem (transation) düzeyi idi. Bu aşamadaki web siteleri ticari anlamda erişimcilerle ticari bir işlemi gerçekleştiriyordu (örneğin sipariş almak).
Web 2.0 tüm bu aşamaların üstünde ve her üçünü de içeren ancak boyut olarak çok daha ileriye gitmiş bir versiyon. Yukarıdaki üçlü modelde temel hedef ticari işleme yönelikken burada temel nokta etkileşime kaymış durumda. İşin ticari yanı ise yan yollardan elde ediliyor. Örneğin bu tür bir web sitesinin alacağı reklamlarla.
Sanal dünyayla internet ile tanışan pek çok kişi internet zamanından önceki sanal dünyada da buna benzer modeller olduğunu bilmiyor tabii. Compuserve, AOL gibi ticari sanal ortamlarla, belli bir bölgenin müdavimleri için oluşturulmuş olan BBS’ler (bülten tahtası sistemleri) bugün web 2.0 olarak anılan olgunun ilksel modellerini oluşturuyordu.
Aradaki fark ise aynı olgunun, web teknolojileriyle ve global köy haline gelmiş dünya sathında yapılıyor olması.
Cumhuriyet Bilim Teknoloji - Ooof Off Line Köşesi - 08 09 2006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder